UEFA Avrupa Konferans Ligi çeyrek finalinde deplasmanda Olympiakos’a 3-2 kaybeden Fenerbahçe rövanş maçında yarı final için sahaya çıktı. Normal süresi ve uzatmaları 1-0 biten mücadelede kazananı penaltı atışları belirledi. Penaltı atışları sonrası Olympiakos yarı finale yükseldi, Fenerbahçe Avrupa’ya veda etti. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi.
İsmail Kartal’ın Batshuayi-Dzeko değişikliği o dakikalarda gerekmiyordu. Fenerbahçe’nin gol arayışları net pozisyona dönüşmezken Olympiakos tek pozisyonunu 80’de buldu. Livakovic takımını çok iyi bir kurtarışla oyunda tuttu. Uzatma bölümünde de bir önemli kurtarış daha yaptı. Penaltılarda da 2 kurtarışla gecenin kahramanı olmaya tam bir adaydı ama arkadaşları atışlarda başarısız oldular. Olympiakos kalecisi de takımı adına kahraman oldu. Fenerbahçe’nin genel sorunu önemli isimler olan Cengiz, Fred, Szymanski , Dzeko ve İrfan Can’ın fizik güçlerinin günümüz futbolunun en önemli ilkesinden yoksun olması. Dün gece yine geri 4’lü ve İsmail en ağır yükü çeken oyunculardı. Ben kaçan yarı final için yazık oldu kelimesini kullanmayacağım eğer erken gol ile skoru dengeliyorsan müthiş taraftar desteği ile Yunan liginin dördüncüsüne ikinci golü atamıyorsan fazla söze gerek yok.ÖMER ÜRÜNDÜL-SABAH
Tarihi bir maça çıktılar. 100 yılı geçen futbol tarihimizde 5. kez Avrupa’da yarı final şansı elimizdeydi. İsmail Kartal, “üç gün sonraki maç” demedi, en iyileri ile sahaya çıkardı takımını. Ama dişlilerde problem var, hem de en önemlisi Fred’de. Brezilyalı iyi gününde değildi. Tabela O’nun için kalktığında mırıldanmalar oldu ama maçın anlamı değişmişti artık. “Oynayan” değil, “koşan” takıma dönmek zorunda kaldı İsmail Hoca. Maç başladığında PAOK elenmişti. Final Atina’da. Alman hakemin takdir haklarından “eksik” kalmasının sebebi bu mu bilemem ama kritik pozisyonlardaki kararları hep Fenerbahçe aleyhine oldu.
İki açıdan bakacağız bu maça. Birincisi, yukardaki yazdığımız gibi “Ah”larla… İkincisi Aston Villa ile oynanacak yarı finalin getireceği soru işaretleri ile… F.Bahçe kazanmak için çıktı ama bir gün önce City’nin başına geldiği gibi. Olympiakos maçı penaltılara götürmek istedi ve başardı.
GÜRCAN BİLGİÇ – SABAH
Fenerbahçe ilk defa ideal 11’i ile sahada. Stoperler Becau ve Djiku yan yana oynayınca defansa güven gelmiş. Sağda Osayi, solda Ferdi modern bek nasıl (defansta ve ofansta) olur dersi veriyorlar. Orta alanda İsmail Yüksek ve Fred dinamo ayarında. Szymanski onlara ayak uyduruyor. Oyunu 1-0’a taşıyan İrfan Can sahada adeta resital yapıyor. İlk 15 dakika dolmadan golü de yiyince iyice şaşırdı. Düşünün ilk 45 dakika içinde Livakoviç’i bir defa rahatsız edemediler. Sahadaki takımın hamleye ihtiyacı yoktu. Oyunun ikinci bölümünde de maçı kontrol eden, ofansif oynayan Fenerbahçe ile gol yememek üzerine planlar yapan Olympiakos vardı. İsmail Kartal son 20 dakikada hamleler yaptı. Önce Dzeko’yu (ben çıkartmazdım) dışarı alıp Batshuayi’yi oyuna soktu. Oyun biterken ise takımın iyilerinden İrfan Can ve Fred’i alıp (uzatmaları unutmuş olacak) Zajc ve Cengiz Ünder’i sahaya sürdü.
Sonra başladık uzatmaları izlemeye. Aslar dışarı, kulübedekiler içeri (Çağlar, Kruniç) girince Fenerbahçe’nin hızı kesildi. Maç biterken Bonicci’de (penaltı ustasıymış!) oyuna dahil oldu. Misafir takımın ofansif becerileri de olmayınca İrfan Can’ın golü işi penaltılara götürdü. Fenerbahçe’nin usta ayakları Tadiç, Cengiz Ünder ve Bonicci’nin vuruşlarını genç kaleci Tzolakis kurtarınca, ayağımıza kadar gelen kısmeti de tepiyorduk. Aslında ben İsmail Kartal’ın hala kafasının Süper Lig’de olduğunu düşünüyorum. Neden mi? Ne oyun planı, ne oyuncu hamleleri yarı finali istiyor gibi gelmedi.
FAİK ÇETİNER – FANATİK
İsmail Kartal’ın, maçın uzatmaya gitme ihtimali varken Fred ile Dzeko’yu oyundan alması aşırı riskli hamlelerdi. Bu tip serilerin rövanşlarını 120 dakikaya göre planlamak gerekir. Fred’in oyundan çıkarken sitemi bu yüzdendi. Fred varken onun yerine Zajc ile devam etme kararı büyük bir hataydı ve kalan bölümde Fenerbahçe’nin oyunu gözle görülür şekilde geri gitti. Uzatmaların ilk devresinde Fenerbahçe neredeyse kaleye giremezken kalesinde 2’si isabetli 4 şut gördü ve Olympiakos’u canlandırdı.
Maçın penaltılara gitmesi aslında iki takım açısından avantajlar barındırıyordu. Mendilibar geçen sezon Avrupa Ligi finalinde Sevilla’nın başındayken penaltılarla Mourinho’nun Roma’sını elemişti. Fenerbahçe’de ise son Dünya Kupası’nda 4 penaltı kurtaran Livakoviç büyük silahtı. Ama kazanan sadece penaltılarda değil maç boyu verdiği doğru kararlarla Mendilibar oldu.
SERKAN AKCAN – FANATİK
Fenerbahçe-Olympiakos eşleşmesini ilk 60, sonraki 120 ve uzatmalardaki 30 dakika olarak üç parçada ele almamız gerek. Pire’deki ilk 60 dakikada sahada adeta tek bir takım vardı, o da Olympiakos’tu. Kartal’ın Fred-İsmail’i kulübede oturtup maça Krunic-Zajc’la girmesi, kâbus gibi bir devre oynanmasına rağmen ikinci yarıya da bu ikiliyle başlaması büyük bir hataydı. Yunanistan’da 60’ta İsmail-Fred girdikten sonra Fenerbahçe bu eşleşmeye dahil oldu adeta. Sarı-lacivertlilerin 3-0 geride başladığı, üstelik de bu dezavantajı çözmek için yalnızca 120 dakikasının olduğu bir tura dönüştü bu.
Ferdili-Fred’li-İsmail’li sonraki 120 dakikada iki takım vardı artık sahada. Pire’de 60’ta rüzgârı kendi lehine çeviren sarı-lacivertli temsilcimiz, dün gece normal sürenin bitimine kadar hemen hemen hiç bırakmadı kontrolü.
Ferdili-Fred’li-İsmail’li sonraki 120 dakikada iki takım vardı artık sahada. Pire’de 60’ta rüzgârı kendi lehine çeviren sarı-lacivertli temsilcimiz, dün gece normal sürenin bitimine kadar hemen hemen hiç bırakmadı kontrolü.
UĞUR MELEKE – HÜRRİYET
Fenerbahçe, kadro kalitesi ve genişliği olarak tartıya koyarsak, Olympiakos’dan çok daha kaliteli bir takım. Dün 1 pozisyon dışında Yunan temsilcisinin Kadıköy’de Fenerbahçe kalesine etkili hücum yaptığına tanıklık etmedik. Ofansif olarak bu kadar etkisiz bir takıma karşı Fenerbahçe ilk yarıda coşkulu ve baskılı oynasa da 2’nci yarıda ve uzatma bölümlerinde üretkenlik sağlayamadı.
Olympiakos’un savunma hattı da çok güçlü değil. Özellikle çift sarı kartla oyundan atılan genç stoperleri Ntoi, çok sakar ve sürekli hata yapan bir oyuncu. Buna rağmen 2’nci golü bulacak çok net pozisyonları üretemedik.
74’te yapılan 3 değişiklik ise kanımca çok radikal bir hamle oldu. İsmail Kartal, Fenerbahçe’nin hücumdaki en etkili, golü atan İrfan Can’ı, sahadaki varlığı ile dahi rakibi tehdit eden Dzeko’yu ve sezonun tartışmasız en vazgeçilmez ismi Fred’i oyundan aldı.
F.Bahçe, gücünün ve kalitesinin, rakibinden oyun olarak da her alanda üstün bir takım olduğunun farkında değil miydi acaba? En azından İsmail Kartal değildi galiba… İlk maçta Ferdi. Fred ve İsmail’i yedek oturtup rakipten 3 gol yedikten sonra hamleleri yapması ne kadar yanlış ise dün akşam da 3 değerli oyuncuyu aynı anda çıkartması da hataydı.
Fenerbahçe güle oynaya rahatlıkla geçmesi gereken bir turu Olympiakos’a adeta altın tepsi ile sundu.
GÜNTEKİN ONAY – HÜRRİYET
Bu tür maçlar, sabır gerektiren maçlardır.İkinci golü atıp, turu geçelim derken turu kaybetme ihtimaliniz her zaman vardır. Bu yüzden de F.Bahçe öncelikle golü yememek için mücadele etti. Oyunun son anlarında yapılan Fred ve İrfan Can’ın çıkıp, Zajc ile Cengiz’in girmesini açıkçası yadırgadım. Buraya kadar gelmek başarı. Ama Fenerbahçe ikinci golü bulacak iştahı ve oyunu yansıtmalıydı. Çok yazık oldu.
İLKER YAĞCIOĞLU – TAKVİM
İlk maçtaki kadro ile rövanştaki kadro yarı yarıya değişmişti. Doğru kadro Kadıköy’de çıkan kadroydu.
İstenilen oyunu daha net bir şekilde oynayan taraf Fenerbahçe oldu. Teknik direktör İsmail Kartal, Edin Dzeko ve Batshuayi’yi aynı anda sahada tutabilir miydi? Bu beklenen golün atılması adına bence düşünülebilirdi. Bu elbette teknik direktörün seçimidir. Uzatmalarda da Fenerbahçe mücadeleci bir oyun ortaya koydu. Kartal ve öğrencileri, kaliteli bir oyun sergiledi.Turu geçmeyi hak eden taraf bana göre Fenerbahçe’ydi ama penaltılarda beceriksizdi.
OKTAY DERELİOĞLU -TAKVİM