Don Kişot dev olarak gördüğü değirmenlere saldırdı. En azından ortada değirmenler vardı. Yıllar oldu ağızlarında paralel-darbe, tısırıktan senaryolar… Bıktık, gına geldi, gazete ekran her gün her akşam eşek yerine konulmaktan bıktık! Don Kişot’un beygiri bile halimize kişner oldu…
Çok basit gerçekleri saklamak için vasat zekalarıyla yazdıkları komplo teorileri, pisliğin üstünde dans eden bok sinekleri gibi ışıl ışıl gözlerimizin önünde…
Dünya tarihinin en büyük siyasi soygunu, asgari ücretin gölgesinde osmanlıca konuşarak çözülecek. Biz Noel Baba’yı kovalarken, Noel Baba’nın geyikleri de halimize şeyiyle güler oldu…
Artık sınıf çatışması, sermaye emek çelişkisi, burjuva demokrasisi gibi siyasal ve ekonomik kavramlar, nihayetinde akraba koruma kollama ve yerleştirme kanununun gerisinde kaldı. Çok sıkışırsalar tak “sallıyorlar bir ayet” şak yapıyorlar ” bakaradan makara” her yer oluyor tak-şak günlük güneşlik…
Tehditler, baskılar, yaptırımlar artık gazete ilanlarında boy gösteriyor. Öyle ya, “it kağnının gölgesinde yatar, kağnının gölgesini kendi gölgesi zannedermiş.” Unutulmasın, Hitler’i Hitler yapan parti programı, getto, sa ve ss birlikleri değildir. Hitler’i Hitler yapan anayasanın yok edilmesidir…
Son elli yılın soğuğu değil, Don Kişot’un beygiri, Noel Baba’nın geyiği ve hâlâ insan aklıyla alay edenlerin eşekliğidir ruhumuzu üşüten…
Vandal Mıhtar
Mehtap Kuş