Eyüpspor ile Süper Lig’e çıkmayı garantileyen teknik direktör Arda Turan, İtalyan basınına açıklamalarda bulundu. Eski milli futbolcu, “Serie A’da oynamayı çok isterdim. Birkaç fırsatım oldu ama hiçbiri gerçekleşmedi. Avrupa Süper Kupası’nı kazandıktan sonra Inter’den ilgi olduğunu biliyordum, sonra Milan’dan da sözlü teklifler aldım. Kim bilir, belki bir antrenör olarak bu bir olasılık haline gelebilir.” diye konuştu. Ayrıca Arda Atletico Madrid ve Barcelona kariyeriyle de ilgili açıklamalarda bulundu.
Eyüpspor ile Trendyol 1. Lig’de bitime 5 hafta kala şampiyonluğunu garantileyen teknik direktör Arda Turan, İtalyan basınına açıklamalarda bulundu.
La Gazetta Dello Sport’a konuşan Arda’nın açıklamalarında şu ifadeler yer aldı;
Eyüpspor ile yaşadığı tarihi zaferi nasıl tanımladığı sorulan Arda, “Her anlamda özel. Benim için bu ilk önemli zafer. Harika bir şey başardık, önümüzdeki yıl Süper Lig’de oynamak heyecan verici olacak. Belirleyici maçtan önce takıma bir motivasyon konuşması yaptım ve onlara bütün bir yıl boyunca çalıştığımız şeyin peşinden gitmelerini söyledim.” dedi.
SIMEONE’DEN AL PACINO ALINTISI
Simeone’nin bunu yapıp yapmayacağı sorulduğunda Arda, “Çok (gülüyor). Özellikle de kritik anlarda. O bir işkolik, çok şey isteyen ama size her şeyi geri verebilen bir lider. Uğruna kendini ateşe atabileceğin adamlardan biri. Real Madrid’e karşı oynadığımız Kral Kupası finalinden önce bir toplantıda bize Al Pacino’nun ‘Every damn Sunday’ filmindeki ünlü konuşmasını izlettiğini hatırlıyorum. Sahaya çıktık ve maçı savaşarak kazandık.” ifadelerini kullandı.
İDOL ANTRENÖRLERİ
Antrenör olarak idolünün Simeone olup olmadığı sorulduğunda ise Turan, “Beni kesinlikle çok etkiledi. Savunma aşamasından motivasyon yönüne kadar. Ama teşekkür ettiğim ve kendilerinden kavramlar ve öğretiler çalmaya çalıştığım pek çok kişi oldu. Bazı örnekler mi? İki isim vermem gerekirse Fatih Terim ve Luis Enrique diyebilirim.” diye konuştu.
“SIMEONE İLE ÇOK KAVGA ETTİK”
“İspanya’da Arda’yı savunmaya ikna eden antrenörün Simeone olduğunu söylediler. Bu doğru mu?” sorusuna yanıt veren Arda, “Evet, doğru. Oyunu bir bütün olarak görmemi sağladı. Ve bana başarının mücadele, savaş ve acı çekerek de elde edilebileceğini öğretti. O da benim gibi düşündüğünü her zaman söyleyen tutkulu bir insan. Ya seveceğiniz ya da nefret edeceğiniz biri. Onunla iyi anlaşıyordum ama o kadar çok kavga ettik ki…”
“UNUTULMAZ YILLAR GEÇİRDİM”
Atletico Madrid kariyeriyle ilgili konuşan eski milli futbolcu, “Sözleşmeyi büyük bir gizlilik içinde, bir arabanın içinde, polis filmi tarzında imzaladım. Unutulmaz yıllar geçirdim. Atletico Madrid’de olağanüstü bir kültür yarattık, onu değiştirdik. Avrupa Ligi ve Avrupa Süper Kupası’nı kazandık. Tarihin en güçlü Real Madrid ve Barcelona takımlarına karşı La Liga şampiyonu olduk. Daha ne isteyebilirsiniz ki? Benim için her zaman eşsiz olan taraftarlardan da bahsetmek isterim”.
“BARÇA BAŞKA BİR HİKAYE”
“Madrid’e geldiğimde Real’e bedava bile gitmeyeceğimi söyledim. Ama Barça başka bir hikaye. Barcelona’yı izleyerek büyüdüm ve hep o seviyeye ulaşmayı hayal ettim. İster antrenman ister maç olsun, her seferinde ağzınızı açık bırakan oyuncular vardı.”
“MESSİ BİR UZAYLIYDI”
“Söylenecek çok fazla şey var…. Messi bir uzaylıydı, en zor şeyleri yaptığı basitlikle sizi suskun bırakırdı. Benim özel bir anım var. Sevilla’ya karşı oynadığımız Süper Kupa finalinde iki gol atmış ve bir asist yapmıştım. Maçın adamı olduğumu açıkladıklarında Messi’ye baktım ve başıyla onayladıktan sonra ödülü almaya gittim. Sonra bir kahkaha patlattık. O bakışıyla sanki bana ‘Git, bunu hak ettin’ der gibiydi”.
EN YAKIN TAKIM ARKADAŞI
“Şüphesiz Neymar. Ama aynı zamanda Pique, Jordi Alba, Diego Costa ve Griezmann. Çok fazla şaka ve kahkaha…”
EN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI
“Şüphesiz 2014 yılında Real Madrid’e karşı son dakikada kaybettiğimiz Şampiyonlar Ligi. Bitmişti. Çirkin bir hayal kırıklığıydı, toparlanmam uzun zaman aldı. Ayrılmak istediğimi söylemiyorum ama… Neyse ki sonrasında birçok başka tatmin yaşadık. Bir koç olarak, oyuncu olarak yaşadığım tüm başarıları ve daha fazlasını yaşamak istiyorum. Kendime herhangi bir sınır koymuyorum.”
ARDA TURAN NASIL BİR ANTRENÖR?
“Bence birçok şey iletişimden geçiyor. Farklı jenerasyonlarla anlaşabilmek için onlarla doğru iletişim kurabilmeniz gerekiyor. Sonra hayatta çok çalışmadan elde edilen bir başarı hikâyesi görmedim. Her şeyden önce bunu aktarmaya çalışıyorum. Çok çalışın ve başkalarına karşı her zaman dürüst olun”.
GELECEKTE KENDİNİZİ NEREDE GÖRÜYORSUNUZ?
“Kendimi Avrupa’ya açmak ve orada da başarılı olmak istiyorum. En iyi liglere gitmek ve değerimi kanıtlamak istiyorum. Bunun zaman alacağını biliyorum ama bu kesinlikle bir hedef.”
“İTALYA’DAN TEKLİFLER VARDI”
“Bu çok güzel olurdu, evet. İtalya’yı seviyorum. Çocukken Baggio’yu izleyerek futbola tutkuyla bağlanmıştım. Onun oyunlarını izlerken saatlerce büyülenirdim. Evde çoraplarımdan bir top yapar ve onu taklit etmeye çalışırdım. Bir başka idolüm de Del Piero’ydu. Onunla 2006’da Bergamo’da bir dostluk maçında tanıştım, çok gençtim ama ne heyecandı! Serie A’da oynamayı çok isterdim. Birkaç fırsatım oldu ama hiçbiri gerçekleşmedi.”
“Avrupa Süper Kupası’nı kazandıktan sonra Inter’den ilgi olduğunu biliyordum, sonra Milan’dan da sözlü teklifler aldım. Kim bilir, belki bir antrenör olarak bu bir olasılık haline gelebilir. Bunu kesinlikle çok isterim. Bunlar beni büyüleyen kulüpler ve İtalyan futbolu yükselişte. Hayatta asla asla deme…”