UEFA Avrupa Ligi’nin 4. haftasında İsveç ekibi Malmö’yü 2-1 yenen Beşiktaş puanını 6’ya çıkararak tur şansını yükseltti. Peki spor yazarları maç için ne dedi? İşte spor yazarlarının Beşiktaş-Malmö maçı için değerlendirmeleri…
“Ligde Kasımpaşa’ya farklı yenilen Beşiktaş hayal kırıklığı yaratmıştı. Avrupa Ligi, Siyah-Beyazlılar için çok önemliydi. Taraftarı kazanmak, güven tazelemek, ben Beşiktaş’ım diyebilmek istiyordu.Malmö karşılaşması öncesi umutlu konuşanların sayısı çok azdı doğal olarak. Takımın golcüsü Immobile sakat, forvette gol umudu tek bir oyuncu üzerinde yoğunlaşmıştı. Genç Semih’den çok şey bekleniyordu. 19 yaşındaki oyuncu omzunda büyük ağırlıkla sahaya çıktı. O da biliyordu. Taraftarın beklentilerini.Maçın genelinde Semih’in performansı attığı golle artıya döndü. İlk yarı aldığı her topu rakip oyunculardan sökmek için çok mücadele etti. Büyük gayret gösterdi. Topları kazandı. Kalabalık savunma içerisinde yüksek efor harcadı. Ancak, yardımlaşma konusunda cimriydi. Kafasını öne eğip, direk kaleyi düşünüyor. Pası düşünse skora elde edilmesi daha kolay olacak. Semih’e bu konuda teknik ekibin yardımcı olması gerekir. Genç ve kuvvetli olması en büyük avantajı. Gücünü oyun aklı ile birleştirdiğinde hem kendine hem de takımına büyük katkı sağlayacaktır. İlk yarıya göre ikinci bölümde daha etkindi.Beşiktaş takım olarak enerjikti. Kazanma isteğinin yanı sıra, mücadele olarak büyük istek vardı. Presi bireysel olarak yeterince yaptılar. Kazandıkları toplar bu baskıların sonucunda geldi. Pozisyonlar da yakalandı.Karşılaşmanın ikinci yarısı Beşiktaş’ın şahlanışı olarak yorumlanabilir.(İbrahim Yıldız-HABERTÜRK)
“İlk devresinde ligdeki ilk devrelerden ayrı bir Beşiktaş yoktu sahada. Rakip kaleye kolaylıkla geçme konusunda sorun olduğu için ‘bitiricilik’ tartışması da anlamsızdı. Gol üretebilecek istatistiklerde Malmö’den gerideydiler. ‘Kaleci kurtarışı’nda ise 3-0 önde! Devrenin ilk ve tek büyük şansı da 27. dakikada Malmö’den geldi. Onu da Mert Günok kurtardı. Nihayet 58. dakikada ilk ciddi atakla ortaya çıktı Beşiktaş. Rafa Silva’nın taşıdığı kontratakta önce kendisi ardından Joao Mario golü bulamadı ama hücumun dönüşünde bu kez golü önleyen de Jonas Svensson oldu! Maçın şifresi ‘tempo’ydu. Oyuncu değişiklikleri sonrası yükselen tempoda aynı Svensson, ki bu andan sonra takımının en görüneniydi, 76’da golü Ernest Muçi’ye attıran isim oldu. Derken Semih sırtı dönük aldığı topu açıyı aradıktan sonra daha uygun pozisyondaki Milot Rashica’ya servis etmek yerine şutu denedi. Rakibe de çarpan top maçı bitiren golü getirdi.”(Cem Dizdar-FANATİK)
“Beşiktaş Teknik Direktörü Giovanni Van Bronckhorst bu sezon ilk kez olumlu değişikler ile takımını yukarıya taşıdı. Al-Musrati ve Milot Rashica girdikten sonra taşlar yerine oturdu ve Beşiktaş kısa sürede skoru 2-0’a getirdi. Ernst Muci ve Semih Kılıçsoy, 2 genç oyuncu zaman zaman tercih hataları ile top kayıpları yapsa da 2’nci yarıda daha etkili oynayıp gollere imza attılar.Kasımpaşa maçından sonra dün Beşiktaş’ın kazanma arzusu ve enerjisi yüksekti. Sakatlıktan dönen Milot Rashica, Gabriel Paulista ve Al Musrati ile siyah-beyazlılar tekrar eski güçlü oyununa dönecek izlenimini verdi.”(Güntekin Onay-HÜRRİYET)
“Semih, son derece hırslıydı. Gerçek yerine geçince bunu değerlendirmek istediği her halinden belliydi. Ama takımın ofansif organizasyonunun yetersiz oluşu, ileri 3’lünün uyumlu olmayışı Semih’i de mecburen bireyselliğe itiyordu. Güzel bir golle hem maçı hem de geceyi bitirdi.Gecenin yıldızı Svensson’du. Skorda denge varken %100’lük golü önlerken ilk golün de asistini yaptı.Beşiktaş’ta iki ciddi problem var. Dün 2-3 klas hareket yapsa da Rafa’da ciddi fiziksel düşüş gözüküyordu. Sakatlık geçiren İmmobile de fizik açıdan son derece yetersiz.Semih, dün gece kendisinden son derece çok daha kaliteli bir isim olmasına rağmen İmmobile’ye göre son derece mobil oynuyor.”(Ömer Üründül-SABAH)
“Kahramanını arayan bir maç izledik. Beşiktaş, Malmö karşısında golü kovalayan, maçı sahiplenen ev sahibi gibi oynadı. Ancak topu kullandığı her alanda üç pas, bir dripling yapmadan, ya da bir duran top kazanamadan baskılı oynayan rakibine teslim oluyordu.Immobile’nin sakatlığında yeniden santrfor görevine atanan (!) Semih de ayağına atılan topları alamadı, aldıklarını da şutlama fırsatı bulamadan kaybetti. Ancak kaybettiği her topun peşine düşerek, bir defasında da düştüğü yerden kalkıp rakibinin ayağındaki topu sökerek mücadelesini sürdürdü. Bu emek ikinci yarıda karşılıksız kalmadı… 84’te Malmö kalesinin köşesine adeta çakarak attığı gol çok şıktı.Ernst Muçi, hiç de gol vadetmeyen, akıcı ve çabuk futbol da oynamayan bir oyuncu… Şutsuz ve etkisiz oyununda yine de gollük fırsatlar yakalıyor. Dün de sağ kanattaki durağan oyununa rağmen yarıda 76’da attığı gol, ligde başlayan serisinin üçüncüsüydü. Elbette çok değerli bir vuruştu o.”(Attila Gökçe-MİLLİYET)