Bunları biliyor musunuz?

322712959_855360905582872_941678365096779512_n

MİLEVA MARİC…

YOK OLMUŞ BİR KADIN…

  • 1875 yılında dünyaya geldiğinde en büyük şansı onu bir dehâ olarak yetiştiren bir ailede dünyaya gelmesi idi. En büyük TALİHSİZLİĞİ ise Albert Einstein’ın karısı olmaktı. Henüz 8 yaşında iken matematik, fizik ve müzik alanında üstün başarılar edinen Mileva, yüksek öğrenimini tamamlamak için Zürih’e gönderilir. Kadınların üniversite eğitimini nadiren aldığı bir dönemde Tıp Fakültesi’ne başvuru yaptı ancak onun gönlünde fizik ve matematik bölümünde eğitim almak vardı.
  • Fizik bölümüne kayıt yenilediği zaman sınıfındaki tek kadın öğrenci olan Mileva’nın kendisinden dört yaş küçük arkadaşı ise Albert Einstein idi. Bu arkadaşı derslere genellikle katılmıyor, Mileva ise özellikle deneysel derslerinde üstün başarı gösteriyordu. Hazırlanan tüm çalışmalarda iki arkadaş kader birliği yapıyor, arka arkasına bilimsel makaleler hazırlıyordu. Bu makalelerin ilkinde Mileva ve Einstein’ın ortak imzası yer alıyordu. Fakat makalelerin devamında yalnıza Einstein’ın imzası yer almaya başladı.
  • Mileva’nın ismi yavaş yavaş siliniyordu.

  • Öğrencilik dönemleri boyunca kader birliği yapan ikilinin ilişkisi Albert Eistein’ın Mileva’ya aşkını itiraf etmesi ile başka bir boyuta geçer. Mileva evlenmek istemez çünkü sevdiği adam kariyeri uğruna kendi önceliklerine önem veren biridir. 1901 yılında Mileva için hayatını adadığı eğitim hayatı altüst olur. Mileva hamiledir. O dönemde evlilik dışı bir bebek dünyaya getirmek kabul edilemez bir durumdur.
  • Babasının bile hiç bir zaman görmediği ve akıbeti belli olmayan bir kız bebek dünyaya gelir:’Lieserl’
  • 1903 yılında Albert okuldan mezun olduktan sonra evlenirler ve Mileva için evlilikleri hiç de hayal ettiği gibi gitmez.Mileva yalnızca temizlikçi ve iki oğlunun bakıcısıdır. Her akşam kocası ile yaptığı fizik çalışmaları bir rüya gibidir ama yeterli değildir. Tabi ki bu çalışmaların hiç birinde Mileva’nın ismi geçmez.
  • Einstein 1921 yılına kadar pek çok makaleyi eşi Mileva ile birlikte hazırlar ve 1921 yılında ‘Foto Elektrik Efekti’ adlı makale Nobel ödülü alır. Mileva’ya mutluluğunu anlattığı mektubunda:’ Sen benim sağ elim, ruh ikizimsin. İkimizin eserleri başarılı bir sonuca ulaşınca ne kadar gururlu ve mutlu olacağım’ der. Ne yazık ki çocukların ve tüm evin yükünü sırtlanan Mileva’nın tam tersi Albert daha az eve uğrar olmuştur.Hatta daha fazla tahammül edemeyeceğini bilimsel yardımlarını anlatacağını söylediği zaman Albert’in cevabı:’ Benim kadar ünlü bir adam bu kadar başarılı olmuşken, senin gibi önemsiz bir kadının dediklerine kim inanır?’olur.
  • Kaçınılmaz son Albert’in Mileva’yı aldatması ile yaşanır ve çift boşanır. Mileva ile evliliğini devam ettirmek için bir sözleşme hazırlayan Albert Eistein’ın karısından insanlık dışı istekleri vardır:
  • Giysilerim ve çamaşırlarım düzenli olacak,
  • Üç öğün yemeğim odamda hazır olacak,
  • Çalışma masama kimse yaklaşmayacak,
  • Benimle tüm kişisel ilişkini keseceksin,
  • Evde seninle birlikte oturmamı, birlikte seyahate çıkmamı istemeyeceksin,
  • Fiziksel hiç bir yakınlık beklemeyeceksin, bana hiç bir konuda sitem etmeyeceksin,
  • Ben istediğim anda konuşmayı keseceksin,
  • Ben istediğim anda yatak odamdan ve çalışma odamdan sessizce ayrılacaksın.

Mileva iki çocuğunu da alarak Zürih’e taşınır. Boşanmanın ardından Albert’ın fikirleri ve çalışmaları kısırlaşır. Mileva’da özel dersler vererek hayatını idame ettirmeye çalışır, küçük oğluna konan şizofren teşhisi nedeni ile hayatını onun tedavisine adar. Mileva 1948 yılında 72 yaşında hayata gözlerini kapar. Şizofren oğlu ise bir daha babası ile bir araya hiç gelememiştir…

alıntıdır…

Exit mobile version