Halkın şarkısı ‘Davetname’

Halkın şarkısı ‘Davetname’

Sözleri Halit Dervişoğlu’na, müziği ise sahnelerin sevilen ismi Emre Yokuş’a ait olan ‘Davetname’ isimli eser sosyal medyada gündeme oturdu. Çok sayıda partinin ise seçim öncesinde eserle yakından ilgilendiği edinilen bilgiler arasında.

BURSA (İGFA) – Başarılı ses sanatçısı Emre Yokuş, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin barış içinde geçmesi temennisinde bulundu. Seçimlerin  ayrıştırıcı değil, birleştirici bir güç olarak Türkiye için çok önemli olduğunu söyleyen Yokuş, art arda felaketler yaşanan günlerde Anadolu halkının gösterdiği kenetlenmenin dünyaya örnek olduğunu kaydetti. Halit Dervişoğlu’nun sözlerini yazdığı Davetname isimli eserin müziğini yapan Yokuş, yüreklere işleyen yorumuyla da sosyal medyada ses getirdi. Davetname’yi Anadolu halkına armağan ettiklerini belirten Yokuş, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Kısıtlı imkanlarımızla büyük iş çıkarmaya çalışıyoruz her zaman. Halit abim ‘Davetname’ dedi ve 25 kıtayı koydu önüme. Oturduk tarttık, biçtik; her kıtası çok önemli mesajlar veren bir eser. Ama biz bunu bestelemek için biraz eleme yapmak zorundaydık. Elemesi çok zor olsa da sonunda 10 kıtaya karar verebildik. Ve kolları sıvayıp işe koyulduk. Çok zorlu süreçler ve kısıtlı imkanlarla hayatımın önemli yerinde ve mesleğimde iz bırakacak bir besteye imza atmış oldum. Öyle ki çok zengin enstrumanlar ve dünya müziğine uyarlanmış bir tarzla Anadolu’yu birleştirmeye çalıştık. Ve sonunda halkımızdan aldığımız o muhteşem güzel tepkilerle başarılı olduğumuzu gördük. Kimi marş olsun dedi. Kimi tam da seçim müziği gibi olmuş, herkesi kapsıyor dedi. Herkes bir şey dedi ama kimse tek kelime olumsuz bir şey demedi. Bu bizi çok onurlandırdığı gibi mutlu da etti. Herkes Davetname’ye bir şey dedi de biz halkın şarkısı dedik.”

TASAVVUFUN VERDİĞİ AŞKLA 

Eserin sözlerini yazan Halit Dervişoğlu ise Davetname hakkında şöyle konuştu: 7-8 yıl kadar önce bu güzel toprakların tüm renkleri ile birlikte huzurlu ve mutlu bir yaşam alanına dönüştürebileceğimiz bir vatan özlemi ile yazmıştım Davetname’yi.
Yüreğimin buharı idi belki 25 tane dörtlük. 

Çünkü bizi yüzyıllardır kenetleyen, acıda, tasada, sevinçte bir arada tutan tasavvuf kültürümüz vardı: ‘Komşum açken ben tok yatmam’ ya da ‘Ben siftah ettim ama komşum henüz siftahsız, ondan satın alın’ diyen bir kültür. Unutturulan veya unuttuğumuz bu kültür tek kurtuluş yolumuzdu halbuki. Medeni insana ulaşılana kadar da tasavvuf kültürümüzün birleştirici, kucaklaştırıcı ve hoşgörü anlayışına ihtiyacımız devam edecek Anadolu’da. Eseri kaleme aldığım günlerde bir hayalim vardı; bu sözleri 7 bölgemizin müzik, enstrüman ve folkloru ile harmanlayıp Türkiye tanıtım klibi yapma düşüncesindeydim. Finansını bulamamıştım. Bu duygumu bahsettiğim müzisyen dostum Emre Yokuş ile 9-10 ay kadar önce kısıtlı imkanlarımız dahilinde on adet dörtlük ile kısmen olsun başarabildik. Umarım ve dilerim ki bu davete herkes icab eder.”

ESER PARTİLERİN DE MERCEĞİNDE 

Eser siyasi partilerin de ilgisini çekmiş durumda. CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un daveti üzerine CHP Genel Merkezi’ne giden söz yazarı Halit Dervişoğlu, eserle ilgili Torun’a bilgi verdiğini söyledi. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Müsavat Dervişoğlu’nun da eseri çok beğendiği edinilen bilgiler arasında. AK Parti Diyarbakır İl Temsilciliği de Davetname ile yakından ilgileniyor.

İŞTE SÖZLER

Sözü Halit Dervişoğlu’na, 
müziği Emre Yokuş’a ait olan Davetname isimli eserin sözler şöyle:

“Baldır tadı bu yemeğin
Helalidir ol emeğin.
Duyduk duymadık demeyin 
Duyan gelsin bu sofraya

Ağasına, paşasına
Yol vermeden maşasına
Bu insanlık yasasına 
Uyan gelsin bu sofraya.

Savaş vahşettir demeli
Aydınlığa ver cemali
Gazi Mustafa Kemal’i 
Saran gelsin bu sofraya.

Sahip olanlar iline
Hem iline hem diline
Hacı Bektaş’ın yoluna
Eren gelsin bu sofraya.

Öteleri berileri
Ölüleri dirileri
Ademden de gerileri
Gören gelsin bu sofraya.

Dışlamadan İsevi’yi
Boşlamadan Musevi’yi
Hoca Ahmet Yesevi’yi
Soran gelsin bu sofraya.

Açsın dosta can yerini 
Yere gömsün hançerini 
Beynindeki zincirini
Kıran gelsin bu sofraya.

Duymadım diyen kalsa da
Geç kalanlar çok olsa da
Yer var hala bu sofrada
Yaren gelsin bu sofraya.

Ben de geldim  özüm ile
Kurdum kuşum kuzum ile
Kürt’üm Gürcü’m Laz’ım ile 
Çerkes, gelsin bu sofraya

Kültürümüz tek farkımız
Dönsün devran da çarkımız
Söylenecek bu şarkımız
Herkes gelsin bu sofraya..

Exit mobile version