İkinci el araçların sıfır fiyatının üzerinde pazarlanmasına yönelik düzenleme, donanım, aksesuar ve bakım gibi “ekstra” unsurlar bahane edilerek aşılmaya çalışılıyor.
Ticaret Bakanlığı, 6 Temmuz’da gerçekleştirdiği yönetmelik değişikliğiyle, 15 Temmuz’dan itibaren ikinci el taşıtların üretici tarafından tavsiye edilen satış fiyatının üzerinde ilana çıkmasını, 1 Ocak 2024’e kadar yasaklamıştı. Bu düzenlemeyi ihlal edenlere 300 bin liralık ceza uygulanması kararlaştırılırken, bu kapsamda bugüne kadar 35,4 milyon liralık para cezası kesilmişti. Bazı araç satıcıları, söz konusu kısıtlamayı delmek için çeşitli yollar ararken şimdi de “ekstralar” bahane edilmeye başlandı. Buna göre, ikinci el araç satanlar, ilan sitelerinde aracın fiyatını sıfır fiyatının altında duyuruyor ancak araçta cam filmi, kaput filmi, boya koruma, hız sabitleyici, anahtarsız giriş gibi ekstra donanım ve aksesuarların yer alması bahane edilerek, satış fiyatı dışında ek bedeller talep ediliyor. Böylece, aracın fiyatı sıfır fiyatını aşmış oluyor. Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın Erkoç, salgın sürecindeki üretim ve lojistik sıkıntıları nedeniyle araç fiyatlarının arttığını belirterek, “Geçtiğimiz yıl bu fiyat artışlarının önüne geçmek amacıyla Ticaret Bakanlığı tarafından sıfır araçların 6 ay ve 6 bin kilometre kuralına uymadan satılamaması kararı getirildi, ancak bu uygulamanın bireysel olarak araç alıp satanları kapsamaması dolayısıyla fiyat artışlarının önüne geçilemedi.” dedi.
“SUİSTİMAL EDENLER OLABİLİR”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın, göreve gelir gelmez bu konuda bazı yeni önlemler aldığına dikkati çeken Erkoç, şunları kaydetti:
“Bilindiği gibi şu an ilan sayfalarında yer alan ikinci el araç fiyatlarının distribütör tarafından belirlenen sıfır fiyatının üzerine çıkamayacağına ilişkin düzenleme yapıldı, ancak zaman zaman bu konuda vatandaşın gördüğü ilandan farklı fiyatlarla karşılaştığına dair sıkıntılar gündeme geliyor. Aksesuar durumu kontrol edilebilir, aksesuarsız olduğu halde yüksek fiyat yazılıyorsa gereken ceza verilebilir. Kurnazlık yapıp bunu kötüye kullananlar elbette cezalandırılmalı. Burada elbette ki aksesuar eklenebilen durumlar dışında bu konuyu suistimal edenler de olabilir, ancak bu işi, meslekle alakası olmayan, kayıtsız ve vergisiz bir şekilde bu işi yapan kişilerin daha fazla yaptığını görüyoruz.” Türkiye’de otomobil alım satımının bir yatırım aracı haline geldiğine işaret eden Erkoç, durumun sona ermesiyle fiyatların yükselmesine de engel olunabileceğini söyledi. Araç alım satımında gerçek kişilerin oynadığı role değinen Erkoç, “Hiçbir vergi ödemeden ayak üstü alıp satanlar çok fazla. Cezai uygulamalar başladığında buradaki kayıt dışılığın önüne de geçilecektir. ‘Al-sat’çı olarak tabir ettiğimiz, bayilerden araçları alıp stoklayan kişilere cezalar yazılmaya başladığı anda, bu suni köpüğün de fiyat artışlarının da önüne geçileceğini düşünüyoruz. Tüm motorlu araç satıcıları olarak beklentimiz, 3 ve üzerinde araç alıp satanlara cezai işlemlerin uygulanması.” ifadesini kullandı. “ÖTV ARTIŞI BEKLEMİYORUZ” Piyasada ÖTV artışı yapılacağına ilişkin söylentilerin de yer aldığını vurgulayan Erkoç, bu tür iddiaların, fiyatları artırmak için maksatlı şekilde çıkarıldığını düşündüğünü dile getirdi. Erkoç, “Bizim, sektörde gördüğümüz kadarıyla böyle bir konu gündemde değil. Nitekim ilgili kurumlarla yaptığımız görüşmeler de bunu gösteriyor. Vatandaşlarımızın da bu tür konularda uyanık olmalarını, piyasa dengesini bozmaya çalışan söylentilere itibar etmemelerini öneriyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“PİYASADAKİ REKABET AÇISINDAN DA ÖNEMLİ” Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük de kamu otoritesi tarafından alınan önlemlere rağmen otomobil bayileri, distribütörler ve ikinci el araç alım satımı yapanların, uygulamaya direndiğini ifade ederek, “Bu işten de tüketici zararlı çıkıyor. Perakende ticarete ilişkin kanunda, aksesuar ve benzeri ek ürünlerle satış fiyatının artırılamayacağına ilişkin düzenleme yer alıyor. Otomobil satın alırken tüketiciye aksesuarlar dahil satış fiyatı söylenmeli ve o kabul edilmeli. İlan edilen fiyat ile otomobil satın almak üzere işletmeye gidildiğinde farklı fiyat sunulmamalı. Bu, hem tüketici çıkarları hem de piyasadaki rekabet açısından önemli. Tüketici birden fazla satıcıdan fiyat mukayesesi yapabilir veya benzer özelliklere sahip araçlar arasında da mukayeseye gidebilir. İlan edilen fiyata bakıyorsun, ama satın almaya gittiğinde fiyat artabiliyor.” diye konuştu. Düzenlemelere adeta kafa tutularak ikinci el araç fiyatının yukarı çekildiğine dikkati çeken Küçük, “Böylece hem tüketicilerin ekonomik çıkarlarına zarar veriliyor hem de piyasanın işlerliği bozuluyor. Bu konuda daha etkin kontrol yapılmalı ve daha ağır yaptırımlar uygulanmalı. Ticaretten men gibi cezalar verilmeli. Yasal düzenlemelere direnç var.” görüşünü paylaştı. Hazine ve Maliye Bakanlığının da bu süreçte devreye girmesi gerektiğini belirten Küçük, Bakanlığın, sıfır aracın çıkış fiyatı ile bayi fiyatı arasındaki farkı kontrol etmesi gerektiğini aktardı. TÜDER Genel Başkanı Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fatura düzenliyorlar ama faturanın içeriğine bakmak lazım. Aksesuar ve benzeri ürünlerle fiyatın artırılıp artırılmadığı incelenmeli. Bireysel satıcılarda ise bir takvim yılında 3’ten fazla araç alıp satılıyorsa, bu işi ticari olarak yapıyorsa vergi kaydı yapılmalı. Bu kişiler de bundan kaçınmak için başkaları adına, akrabaları adına alım satım yapıyor. Bunlarda da bankalardan para hareketleri takip edilmeli. Belli tutarın üzerindeki transferlerin takibi yapılmalı.”NTV