KKTC (İGFA) – Kıbrıs tarihi ve kültürünü tek çatı altında buluşturan Surlariçi Şehir Müzesi; altın varaklı el yazmaları, fermanlar, 390 yıllık IV. Murat tuğralı Mülkname, nüfus defterleri, mahkeme kayıtları ve haritalardan oluşan eşsiz koleksiyon ile Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ta bıraktığı izleri günümüze taşıyor.
Orta Çağ’da surlarla çevrili Lefkoşa’nın üç giriş kapısından biri olan Girne Kapısı’nın hemen yanı başında ziyaretçilerini karşılayan Surlariçi Şehir Müzesi, tarihin her döneminde kent merkezini oluşturan tarihi bölgedeki konumunda, Kıbrıs tarihini ve kültürünü, 5 katlı binasıyla tek çatı altında topluyor.
Yakın Doğu Oluşumu’nun kuruculuğunu yaptığı Surlariçi Şehir Müzesi, Kıbrıs’ın Venedik’ten Bizans’a, Osmanlı’dan günümüze kadar olan her dönemini eşsiz tavan resimleri ile yansıtırken sergilediği koleksiyonlarla ziyaretçilerini tarih ve kültür dolu bir yolculuğa çıkarıyor.
Müzenin en görkemli koleksiyonlarından biri ise altın varaklı el yazmaları, fermanlar, 390 yıllık IV. Murat tuğralı Mülkname, nüfus defterleri, mahkeme kayıtları ve haritalardan oluşan Osmanlı Koleksiyonu. Kıbrıs, 1571’de II. Selim döneminde Osmanlı İmparatorluğu yönetimine geçerek 300 yılı aşkın bir süre Osmanlı adası olarak kaldı.
Yakın Doğu Oluşumu Müzeler Daire Başkanlığı ile KKTC Cumhurbaşkanlığı’na bağlı KKTC Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi arasında imzalanan iş birliği protokolü ile müzede sergilenen orjinal Osmanlı Dönemi eserleri ile Kıbrıs’ın en önemli dönemlerinden birine tanıklık etmek mümkün.
İlk kez gün yüzüne çıkan orijinal eserlerden oluşan koleksiyonda el yazması altın varaklı, tezhipli Arapça yazılmış tefsir ve felsefe kitapları, 17’inci ve 18’inci yüzyıla ait beratlar, 20’inci yüzyıl başlarına ait hüccetler (mahkeme kayıtları), 1877-78 yılına ait Kukla Kazası’nda yaşayan Kıbrıslı Türklerin yazıldığı nüfus defteri, 20’inci yüzyıl başlarına ait işitme engelliler okulu öğretmenleri ve öğrencileri fotoğrafı ile Lefkoşa Rüştiye Mektebi öğrencileri ve öğretmenleri fotoğrafı, Lefkoşa’daki Evkaf yazışmalarının gösterildiği defterler, Mağusa tren istasyonunun el çizimi planı ile Hidrografer Amiral Sir Wharton tarafından, Doğu Akdeniz’deki denizaltılar için denizdeki derinlikleri gösteren 1917 tarihli oşinografi haritası yer alıyor.
Sergilenen beratlardan 16 Ağustos 1821 tarihli, Kıbrıs Başpiskoposlarından Yovakim (Joakim)’e ait tayin beratı belgesi içerik olarak da ayrıca önem taşıyor. İlgili tayin beratında 1821’de Mora yarımadasında meydana gelen Yunan isyanına destek olmak için adada planlanan isyan girişiminin planlayıcısı olduğu suçlamasıyla idam edilen Başpiskopos Konomo Kibriyanos (Kyprianos) ile üç metropolitin idam edilme gerekçesi de yer alıyor. Söz konusu tayin beratının boyu ise 1,5 metreyi aşıyor.
Sergilenen bir diğer berat ise Celi Divani hattıyla yazılmış, IV. Murat devrine ait bir eser. 390 yıllık bu belgenin en dikkat çeken tarafı ise tuğrasının ihtişamı. Ayrıca söz konusu Mülkname, Kıbrıs’ta günümüze ulaşabilen en eski Osmanlı dönemi beratları arasında yer alıyor.
Eşsiz Osmanlı Koleksiyonu’nun yanı sıra Surlariçi Şehir Müzesi’nin, her katında farklı bir tarz ve döneme ait eserler sergileniyor. Müzenin envanterinde 3 binin üzerinde parçadan oluşan oyuncak araba koleksiyonu, kılıç ve bıçak örnekleri, 70’in üzerinde heykel, resimler, denizcilik tarihi ile ilgili objeler ve Karagöz suretleri de ziyaretçilerine zengin bir dünyanın kapılarını açıyor.