Türkiye Avrupa Birliği’ne girerse ne olur? AB üyeliğinin Türkiye’ye faydaları nelerdir?

Türkiye Avrupa Birliği'ne girerse ne olur? AB üyeliğinin Türkiye'ye faydaları nelerdir?

Türkiye Avrupa Birliği'ne girerse ne olur? AB üyeliğinin Türkiye'ye faydaları nelerdir?

Türkiye, Avrupa Birliği’ne girerse ne olur? Sorusunun yanıtı, AB süreciyle ilgili yeni açıklamaların gündemde yer almasıyla birlikte vatandaşların merak ettii konular arasında yer almaya başladı. Beyaz Saray ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’den Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik destek açıklamaları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğinin önünün açılması gerektiğini vurgulamasıyla birlikte, Türkiye’nin AB üyesi olmasının faydaları merak ediliyor. Peki, Türkiye Avrupa Birliği’ne girerse ne olur? AB üyeliğinin Türkiye’ye faydaları nelerdir?

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik süreciyle ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor. 
Beyaz Saray ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’den Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik destek açıklaması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO Zirvesi öncesi yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nde Türkiye’nin önünün açılması gerektiğini vurgulamasıyla birlikte, üyeliğin Türkiye’ye getireceği faydalar merak ediliyor.
İşte madde madde AB üyeliği yararları;
1. Her T.C. vatandaşı aynı zamanda AB vatandaşı olacakAB üyeliği ile birlikte, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları aynı zamanda AB vatandaşı olacak ve Birlik üyelerinin yararlandığı tüm haklardan faydalanacaklar. Pasaport olmadan da, nüfus cüzdanı ya da geçerli bir kimlik kartı ile diğer üye ülkelere seyahat edebilecekler. Bu ülkelerdeöğrenim görebilecek ve çalışabilecekler. Türkiye’nin diplomatik temsilciliğinin olmadığı 3. ülkelerde, eğer herhangi bir AB üyesi ülkenin diplomatik temsilciliği varsa, o ülkenin vatandaşı ile eşit koşullarda diplomatik korumadan ve tüm siyasi haklardan yararlanacaklar.Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın Konsolide Versiyonu, “Ayrımcılık Yapmama ve Birlik Vatandaşlığı” ilkelerini düzenleyen 2. Kısım ve Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı, 5. Başlık.
2. Türkler, AB üyesi ülkelerde seçme ve seçilme hakkına sahip olacak
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, üyelikle birlikte AB vatandaşlığını da kazanacaklarından, bunun getirdiği tüm demokratik haklardan da yararlanabilecekler. İkamet ettikleri AB ülkelerinde o ülkelerin vatandaşları ile eşit koşullarda yerel seçimlerde ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanabilecek ve aday olabilecekler.Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın Konsolide Versiyonu, “Ayrımcılık Yapmama ve Birlik Vatandaşlığı” ilkelerini düzenleyen 2. Kısım ve Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı 5. Başlık.
3. Türkçe AB’nin resmi dillerinden biri olacakTüm AB üyesi ülkelerin dilleri, Avrupa Birliği’nin resmi dili olarak kabul edildiğinden, üyelikle birlikte Türkçe de resmi AB dillerinden biri olacak. AB’nin resmi evrakları ve internet sitesi Türkçe’ye de çevirilecek. AB kurumları ile yazışmalar, başvurular, şikayetler Türkçe yapılabilecek, yanıtlar Türkçe alınabilecek. AB mevzuatındaki gelişmeler Türkçe de yayınlanacak. Yabancı dil bilmemek, AB ile iletişim kurmakta, AB belgelerini izlemekte sorun olmaktan çıkacak.Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın Konsolide Versiyonu, “Ayrımcılık Yapmama ve Birlik Vatandaşlığı” ilkelerini düzenleyen 2. Kısım, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı 5. Başlık.
4. Kişisel verilerin gizliliği koruma altındaAB mevzuatı, kişisel verilerin toplanması ve kullanımına ciddi sınırlamalar getiriyor. Kişilere özel bilgiler, ancak açıkça belirtilen meşru amaçlarla toplanabiliyor ve ilgili kişilerin onay vermesi halinde kullanılabiliyor. Irk, etnik köken, siyasi görüş, dini veya felsefi inanç, sendika üyeliği, sağlık ve cinsel yaşama ilişkin kişisel bilgileri içeren verilerin toplanması ise yasak. Herhangi bir veri toplama işleminde, verileri toplayan kişinin, kendisi, işlemin amacı ve verilerin nereye iletileceği hakkında bilgi vermesi gerekiyor. Kişisel gizlilik ile ilgili hakları ihlal edilen herkes, hukuki yollara başvurma hakkına sahip.AB mevzuatına göre, üye ülkeler söz konusu verilerin korunmasından sorumlu bağımsız ulusal birimler kurmakla yükümlü. Üye devletlerden üçüncü ülkelere kişisel veri transferi ise, ancak söz konusu ülkelerde, verilerin en az AB’deki kadar sıkı kurallarla korunuyor olması halinde mümkün. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin kurallar, ulusal güvenlik, savunma, kamu güvenliği ve cezai kovuşturmanın söz konusu olduğu durumlarda esnetilebiliyor.Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın Konsolide Versiyonu 16. Madde, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı 8. Madde ve 95/46/AT sayılı, Kişisel verilerin işlenmesine ilişkin bireylerin korunması ve bu tür verilerin serbest dolaşımı hakkında Direktif
5. Vatandaşlar AB kurumlarını ve üye devletleri şikayet edebiliyorAvrupa Birliği vatandaşı olan veya üye ülkelerde ikamet eden herkes, Avrupa Parlamentosu’na Avrupa Birliği’nin faaliyet alanlarıyla ilgili ve kendisini doğrudan etkileyen konularda dilekçe verme hakkına sahip. Ayrıca, AB kurallarını ihlal eden üye devletleri de, Avrupa Komisyonu’na şikayet edebilir. Komisyon’a gönderilen basit bir şikayet mektubu, ilgili üye devlet hakkında Komisyon tarafından soruşturma başlatılması için yeterli. Şikayetin haklı bulunması halinde, önce üye devlete hatasını düzeltmek için belirli bir süre tanınıyor. Sürenin bitiminde ihlal hala devam ediyorsa, konu Avrupa Birliği Adalet Divanı’na taşınıyor. Divan kararının ardından da hata düzeltilmemişse, ilgili devlet para cezasına çarptırılabiliyor. Şikayetler genellikle çevre, sosyal haklar, serbest dolaşım, ayrımcılık gibi konuları kapsıyor.Aynı şekilde, AB vatandaşları ve üye devletlerde yaşayan herkes, AB kurumlarının görevlerini yapmamaları, eksik veya yanlış yapmaları ya da AB kurallarını ihlal etmeleri halinde, Avrupa Ombudsmanı’na (kamu denetçisi) başvurabiliyor. Avrupa Parlamentosu tarafından seçilen ve bir denetleme ve şikayet mercii olan Ombudsman, tümüyle bağımsız ve tarafsız bir kurum olarak görev yapıyor. Bireyler, şikayetlerini doğrudan Ombudsman’a yazmak veya internetteki şikayet formunu doldurmak suretiyle yapabiliyor. Başvuruların büyük bir bölümünde ilgili kurum, Ombudsman tarafından konu hakkında bilgilendirildikten sonra sorunu çözüme kavuşturuyor. Şikayetin haklı bulunması ve buna rağmen ilgili kurumun sorunu gidermemesi halinde Ombudsman, çeşitli çözüm yollarına başvuruyor. AB üyelik sürecinde Türkiye’nin de benzer bir yapı oluşturması gerekiyor.Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın Konsolide Versiyonu, “Ayrımcılık Yapmama ve Birlik Vatandaşlığı” ilkelerini düzenleyen 2. Kısım ile aynı Antlaşma’nın 258-260. Maddeleri ve Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı 5. Başlık
6. İşçilere AB ülkelerinde serbest dolaşım hakkıİşçilerin serbest dolaşımı, AB’nin dört temel serbestisinden birini oluşturuyor. Tek Pazar’ın gelişimine paralel olarak gittikçe önem kazanan bu hak, 1993 yılında AB vatandaşlığının bir getirisi olarak benimsendi. Tüm üye devlet vatandaşları aynı zamanda AB vatandaşı olduklarından, herhangi bir AB ülkesinde uyrukları nedeniyle ayrımcılık görmeden açık işlere başvurma ve çalışma hakkına sahipler. Bunun tek istisnası kamu düzeni, kamu güvenliği ve kamu sağlığı nedeniyle getirilebilecek sınırlamalar. Türkiye vatandaşları da, üyelikle birlikte, hukuken bu hakka sahip olacak. Ancak AB’nin son genişlemesinde, yeni üyelerin işçilerinin serbest dolaşımına 5-7 yıl arasında sınırlamalar getirildi. Benzer bir sınırlama, büyük olasılıkla Türkiye için de uygulanacak. Ancak bu sınırlama, karşılıklı olacak. Yani Türkiye için getirilen kısıtlama süresi bitene kadar, diğer AB ülkelerinin işçileri de Türkiye’de çalışamayacak. Sürenin tamamlanmasıyla dolaşım serbestisi çift taraflı olarak sağlanacak.Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın Konsolide Versiyonu, “Birlik Politikaları ve İç Eylemleri” düzenleyen 3. Kısım; Kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımına ilişkin IV. Başlık
7. İş adamları AB’de iş kurup hizmet sunabilecekHizmet sunumu hakkı da, işçilerin serbest dolaşımı gibi, AB’nin dört temel serbestisinden biri. Hizmetler; malların, sermayenin ve kişilerin serbest dolaşımı ile ilgili düzenlemelerin dışında kalan ve bir ücret karşılığı yapılan tüm faaliyetleri kapsıyor. Özellikle, sınai ve ticari faaliyetler ile el sanatları ve serbest meslek faaliyetleri bu tanıma giriyor. İş kurma hakkı ile hizmet sunumu serbestisi birbiriyle yakından ilişkili. İş kurma hakkı, bir ekonomik faaliyetin diğer bir üye ülkede devamlı olarak ve yerleşmek suretiyle, yani ticari bir varlık aracılığıyla yapılması halinde söz konusu oluyor. Hizmet sunumu serbestisi ise bir başka üye ülkede yerleşik olmadan geçici olarak hizmet sunulmasına ilişkin. Tüm üye devlet vatandaşları gibi, Türkiye vatandaşları da üyelikle birlikte bu haklara sahip olacak.Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın Konsolide Versiyonu, “Birlik Politikaları ve İç Eylemleri” düzenleyen 3. Kısım; Kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımına ilişkin IV. Başlık
8. Cinsiyete dayalı ayrımcılıkta ispat yükümlülüğü suçlanan taraftaBir AB vatandaşının, iş yerinde eşit muamele ilkesinin doğrudan ya da dolaylı olarak ihlal edilmesinden dolayı ayrımcılığa maruz kaldığını iddia etmesi ve bu konuda mahkemeye gerekli verileri sunması halinde, davada ispat yükümlülüğü suçlanan tarafa geçiyor. Yani, mağdurun ihlali ispatlaması değil, suçlanan tarafın, söz konusu ihlalde bulunmadığını ispatlaması gerekiyor. Türkiye’de, bu konudaki mevzuat, AB’ye uyum doğrultusunda yeniden düzenlendi. Ancak, ispat yükümlülüğünün devri için halen, AB’deki uygulamadan farklı olarak, çalışandan, ihlalin varlığını güçlü bir delille ispatlaması bekleniyor.2006/54/AT sayılı, Çalışma hayatında kadın-erkek arasında fırsat ve muamele eşitliği ilkesinin uygulamasına yönelik Direktif

NTV

Exit mobile version