“İnsanı çıldırtan her bir gözden (Allah’a) sığınırım.”(İbniMâce) diyerek nazar edebilecek zararlı bakışlardan Allah’a sığınan bir peygamberin ümmeti olarak nazar edilebilecek neyimiz varsa itinayla fotoğraflayıp sosyal medyaya servis eden bir ümmet haline geldik. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) bile Allah’a sığındığı zararlı bakışlardan korumamız gereken her ne varsa üç beş beğeni uğruna kendi ellerimizle sosyal medyaya bırakıyoruz.
Hiçbir zaruret olmadığı halde yeni doğmuş bebeklerimizden, mutlu mesut aile fotoğraflarımıza, düğün ve nişan fotoğraflarımızdan yeni aldığımız evlerimize, arabalarımıza, elbiselerimize kadar, insanların hayranlıkla bakıp, kıskanabilecekleri, hased edebilecekleri, nazar edebilecekleri bütün fotoğraflarımızı internette paylaşan bir topluma dönüştük.
Özellikle hiçbir gerekçe olmadan keyfi olarak çocuklarının fotoğraflarını sürekli sosyal medyaya servis eden anne ve babalar evlatlarını her türlü zararlı bakışın tesirine terk ettiklerini unutmamalıdırlar. Efendimiz’in (s.a.v) huzuruna Cafer b. Ebi Talibin iki çocuğu getirilince Efendimiz (s.a.v) onları büyüten dadılarına: “Bu çocuklar niçin bu kadar zayıf” diye sordu. Dadıları: Ey Allah’ın Rasûlü! Nazardan çok çabuk etkileniyorlar deyince Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Bunlar için okuyunuz. Çünkü herhangi bir şey eğer kaderi geride bırakacak olsaydı, nazar onu geri bırakır, geçerdi.” buyurdular. (Muvatta)
“Araplardan bir kimse iki ya da üç gün hiçbir şey yemeksizin durur, sonra da çadırın yan tarafına kaldırılır, önünden develer ya da koyunlar geçince: “Ben bundan daha güzel deve ya da koyun görmüş değilim”, derdi. Aradan fazla geçmeden hemen onlardan bir kaçı ölü olarak yere yıkılıverirdi.” (Kurtubi) Kalem suresinin 51. ayetinde “Neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi” bölümünün nüzul sebebiyle ilgili tefsir kaynaklarımızda anlatılan bu hadise, nazarın ne derece tehlikeli olduğuna dâir oldukça ciddi bir örnektir. Sırf gösteriş yapmak, muhatabını etkilemek ya da gündem olup birkaç beğeni alabilmek adına insanların heves edip gözlerini alamayacağı eşyalarını, evlerini, arabalarını, fotoğraflayıp sosyal medyaya servis edenler, aslında nazarla gelebilecek musibetleri kendi elleriyle çağırdıklarının farkında bile değildirler.
Amir bin Rebia adındaki bir sahabi yakışıklı ve beyaz tenli birisi olan Sehl b. Huneyf’e bakıp, “Ben bunun gibi bir adam görmedim” deyince Sehl’i şiddetli bir karın ağrısı tutmuştu. Durumdan haberdar olan Efendimiz’in (s.a.v) “Sizden bir kimse ne diye kardeşini öldürmeye kalkışıyor? Niçin bârekallah demiyor? Şüphesiz nazar haktır.” (Tirmizi) buyurarak yaptığı uyarı, her hangi bir zaruret olmadığı halde sosyal medyaya fotoğraf servis ederken bir kez daha düşünmemizi gerektiren önemli bir uyarıdır.
🤲 Hz.Allah âile-i efradımızı her türlü nazar, belâ ve musîbetlerden muhafaza Eylesin. Âmin… 🤲
Akşamın Hayrı ve bereketi üzerlerimize olsun inşallah Aminn