Arnavut’u, Laz’ı, Türk’ü, Ermeni’si, Kürt’ü, Çerkez’i karışmışız. Aynı toprağa ayak basıyoruz, aynı bayrağın altındayız, başka seçenek yok, birbirimizi sevmeliyiz.” (Sinema sanatçısı merhum KENAN PARS/
Kirkor Cezveciyan)
***
İnsanlar balkonu anlamadı.
Onu salona, yatak ya da oturma odasına
dahil ederken metrekare kazandığına
sevindi de, her evden bir düş odası
eksildiğini farketmedi..
Enis Batur
***
Kâbe, ümmetin kıblegâh ve ziyaretgâhı, İslâm’ın en büyük şiarı, en mukaddes simgesi, tevhidin ve vahdetin yegane nişanesidir. O, Mescid-i Haram’dır yani saygın ve dokunulmazdır.” (Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez Hoca)
***
Kendiniz olun, dünya özgün olana hayran olur. (Ingrid Bergman /İsveçli sinema sanatçısı)
Kasapların tartışmasında koyunların taraf tutması, koyunların kaderini değiştirmez (Sümer atasözü)
Allah, din konusunda sizinle savaşmayan çeşitli milletlerden ve dinlerden bütün insan sınıflarına iyilik etmenizi ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz.” (Mümtehine 60/8).
Asaletle rezillik arasında bir fark vardır…
Rezillik ne kadar gizlenmek istense de bir yerlerden sırıtır…
Asalet ise sessizdir…
Ne kadar ses çıkarmasa da girdiği her yere Işığı yansır…!
AHRÂZ SNR
***
Körün gözü açıldığında kırdığı ilk şey bastonudur (Atasözü)
***
Tolstoy’a sormuşlar:
Nasıl ”iyi insan” olunabilir?
Önce ”kötülük ve kötü insan” hususunda mutabık olmak lazım, demiş.
Peki, kötü insan nedir? diye sormuşlar.
Verdiği cevap sarsıcı:
”Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan en kötü insandır.”
***
Şu üç kuvvet aynı kişinin veya önde gelenlerden, asilzadelerden yahut halktan oluşan aynı kurumun elinde toplanırsa her şey mahvolur. Yasama, yürütme ve yargı…(Montesquieu, 1758/ka
Kanunların Ruhu, iş Bankası Yayınları, sayfa 199)
***
Kendi hayallerimiz için çalışmazsanız başkası kendi hayalleri için sizi çalıştırır. (Toni Gaskins/ Motivasyonel konuşmacı, yazar ve yaşam koçu)
***
Suçlamak anlamaktan kolaydır. Çünkü anlarsan değişmen gerekir. (Peyami Safa)
***
Devlet olmak ve devlette olmak şimdi sanıldığı gibi her ağza sığacak işlerden değildir. Devletin kurum ve kurallarıyla muazzam bir teşkilat ağı ve özel bir dili vardır. Devlet dili, uzun asırların birikiminden süzülür. Milletin yüksek idare zekâsı ve kültürüyle değişmez özü tarihten gelir. Yaşanan zamana göre şekillenir. Zor ve zorlu bir iştir ve devlet içinde öğrenilir.
Devlet yazışmaları özel kalıplar içindedir. Bir memur, kademe kademe ilerlerken bu dilin incelikleriyle tanışır. Oturması kalkması, konuşması, susması bu sistem içinde düzene girer. Dikkat edilecek husus, her şeyle beraber ve her şeyden önce dili ve halidir. (A. Yağmur Tunalı, karar gazetesi/ “Devlet dili zehir saçmaz”yazısından)
***
“ Sessizce düşünsek duyacaklar bir gün;
Olmazları olmuş sayacaklar bir gün…
Onlar bu vehimle, ellerinden gelse,
Rüyalara sansür koyacaklar bir gün.” (Ârif Nihat Asya)
***
– Yeni nesilde ne eksik oyunculuk anlamında?
Doğal değiller, saçları başları düzeltmekten rol yapamıyorlar. Bırak dağılsın saçın başın doğal ol. Oyuncusun sen! Hep güzel olamazsın. Hayatımda daha hiç sabah uyanırken çok güzel olan birini görmedim; herkes yamuk uyanır. (Ayşen Gruda)
***
Dostoyevski, bir delinin ruh halini anlattığı kitabını, deli’nin şu sözleri ile bitiriyor.
“Ben” diyor deli, senin söylemek isteyipte söyleyemediğin sözleri söyledim.
Yapmak isteyipte, kendini tuttuğun şeyleri yaptım.
Sen akıllı olduğun için yavaş yavaş kendini öldürürken, ben hayatı dolu dolu yaşadım. Sence ben deliyim..!
Ama bence de sen bir ölüsün.”
***
MERDİVEN
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak…
***
İnsanların inançlarını eleştirmediğinde ve onlar gibi olduğunda, onlar seni akıllı ve iyi bir insan olarak nitelendirecekler!
İnsanlar, kendi kaderini elinde tutmak isteyen biriyle asla barış yapmazlar, çünkü bu onların kurduğu istikrarı ve huzuru tehdit eder.
Düşünme hakkından vazgeçenler için aidiyet her zaman ödül olmuştur.” (Jan Paul Sartre)