Kaygan Zemin
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. DROPA TAŞLARI!

DROPA TAŞLARI!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bazı internet siteleri ve ufo kitaplarına göre en büyük bilimsel ört-bas Dropa halkının 12.000 yıl önce günümüzde Çin ve Tibet sınırında bulunan Baian Kara Ula Dağlarında yaşamış Dropa ve Ham ırklarının yaşadıklarını anlatan disk kayıtlarıdır. İnanılması imkansız bu olay bilimsel bir gerçek midir? İnsanlardan saklanan bir sır mıdır? Yoksa basit bir aldatmaca mıdır? saklı Site olarak bunu araştırdık…

İNANILMAZ KEŞİF

1938 senesinde Çinli Profesör Chi Phu Tei önderliğinde yürütülen arkeolojik keşif gezisinde Baian Kara-Ula Dağındaki mağaralarda bilinmeyen bir ırka ait mezarlar bulunmuştur.

Oldukça kırılgan olan iskeletlerin kafatasları gelişmiş ve vucutlarına göre hayli büyüktü. Önceleri maymunlara ait olduğu düşünülen bu iskeletlerin mezarlarda gömülü olması ekibe ilginç geldi. Mağara duvarlarında güneş, ay ve yıldızlara ait bir çok çizim keşfedildi.

Arkeologlar tozlu zemine saplı çok sayıda taş diski kazarak açığa çıkardılar. Plakları anımsatan disklerin ortasında bir delik ve merkezden kenarlara giden spiral ince çizgiler vardı. Sanki taş diskler günümüz plaklarını veya CDlerini anımsatıyordu.

İşin en korkunç yanı yapılan tetkiklerde diskleri yaşının 10-12 bin yıl olduğunun anlaşılmasıydı. Bilim dünyasını sarsacak bu disklerden 716 adet bulundu. 2 cm kalınlığında ve ortalama 25 santi çapındaki bu disklerin aslında uzaylı bir ırkın tarihi kayıtları olduğu 20 yıllık bir çalışma sonunda 1962 senesinde Dr. Tsum Um Nui tarafında ortaya çıkaılacaktır. Çözülen yazılarda anlatılanlar o kadar sansasyoneldi ki, Pekin Akademisi sonuçları yayınlamaı reddetti ve hatta bu buluş hiç olmamış gibi sessiz kalmayı tercih etti.

DİSKLERİN İÇERİĞİ:

Bu disklerde ne mi yazıyordu:

Taş diskler uzak bir gezegenden gelerek Dünyada mahsur kalan ve kendilerine Dropa adını verdikleri dünya-dışı bir ırkın vakarüsleriydi [Vak’a-Nüvis ?]. Gemiler Baian Kara-Ula dağlarına düşen Dropalı gezginler mağaralar[a ] sığınarak buralarda yaşamlarını sürdürmeye başlamışlardı.

Oldukça uysal ve barışçı olan Dropalar yerli Ham kavimleri tarafında yanlış anlaşılarak düşman kabul edilmiş ve Ham insanları Dropaları avlayıp öldürmeye başlayacaklardır. Zamanla Ham kavmi ile Dropa arasında iletişim kurulacak ve bu anlamsız savaş sona erecektir.

Olay Batı basınında ilk olarak 1968 senesinde Sputnik Dergisine bir makale yazan Rus dil uzmanı Dr. Viatcheslav Zaitsev sayesinde duyulacaktır. Taşları inceleme fırsatı bulan Dr. Zaitsev bunların yüksek konsantrasyonda kobart ve ender bulunan bir kısım metaller içerdiğini anlayacaktır. Osilograf [Yüksek frekanslı (10 5 s gibi) akımların dalga boylarını kaydetmekte kullanılan cihaz.] testinde taşların salınım ritmi dünyadaki hiç bir nesneye benzemediği tespit edilecektir.

Ayrıca kemikler üzerinde yapılan tetkiklerde dünyada yaşayan hiç bir ırkla akrabalık bağı kurulamamıştır. Daha sonra Daniken ve Kolosimo gibi Antik astronot Teorisyenlerinin savlarına malzeme olacak olan bu keşif unutulup gidecektir. İnternetin yaygınlaşmasıyla yeniden gündeme gelen keşif hakkında Stupnik Dergisindek makale içeriği sakız gibi tekrarlanıp duracaktır.

Ta ki 1974’te, Avusturyalı mühendis Ernst Wegerer’in Xian’daki Banpo Müzesine bu disklerden ikisini getirdiği açıklanana kadar yeni bir bilgi bulunmayacaktır. Wegerer disklerin 4 adet fotoğrafını çekmiştir.Müze yetkilileri diskleri teşhir etmeyi reddetmiş ve gelen araştırmacılara da kaybolduğunu veya tahrip olduğunu söylemişlerdir.

İçinde çok sayıda Türkçe internet sitelerinin bazı yazılarında söylediği gibi bu “tarihin en büyük ÖRT-BAS OLAYI” mıydı? Yoksa farklı bir şeyler mi vardı?

EFSANE BÖYLE BAŞLADI:

1962 senesinde Alman Das Vegetarische Universum (Vejeteryan Kainat) ismli derginde Çin ve Tibet arasındaki bölgede bulunan uzaylılara ait disklerden bahsetmiştir. Makalenin yazarı Reinhardt Wegemann şunları söylüyordu;

“Tibetle Çin sınırları arasından bulunan Baian Kara Ula Dağlarındaki bölgede çok sayıda mağara vardır. 25 yıl önce burada üzerlerinde garip hiyeroglifler yazılı tabletler bulundu. Binlerce yıl önce sert kayadan tabletler üzerine henüz bilinmeyen bir metodla bu yazılar kazınmıştır”

1964 senesinde aynı içerkli yazı bu kez Alman UFO dergisi UFO-Nachrichten’de yayınlanacaktır. Böylece Dropa efsanesi Batı basında meşhur olacaktır. Almanca makale bu kez Rus Dergisi Neman’da yayınlacak ve efsanenin anavatanı 1968’de öğrenecektir! Böylece aynı içerikli yazı sadce ırkın adı Dzopa, Dhzopa, Dzohpa, Dhropa, Dropa şeklinde değiştirilerek yayınlanmaya ve başkaca ülkelerin medyasında da duyulmaya başlanacaktır.

YALANCILAR KADAR ŞÜPHECİLER, İNANANLAR KADAR ARAŞTIRANLAR DA VAR:

Bu haberle ilgili ilk şüpheler 1973 senesinde meşhur “Flying Saucer Review” dergisi direktörü Gordon Creighton tarafından sorgulanmaya başlanacaktır. G. Creighton yaptığı araştırmada 1938 senesinde, öncesinde ve sonrasında Baian Kara Ula Dağlarında keşif yapıldığına dair hiç bir kayıt bulamayacaktır. Ayrıca Prof. Chi Pu Tei isminda hiç bir Çinli profesör olmadığını açığa çıkaracaktır.Tsum Um Nui veya onun raporuna ulaşmaya çalışacaksa da başarılı olamayacaktır.

1979 senesinde Sungod in Exile isimli kitabında David Agamon tarafında yazılan keşfe ilişkin yazı ve resimlerin de birer aldatmaca olduğu Fortean Times isimli meşhur İngiliz dergisi tarafında ortaya çıkarılacaktır.

SAKLISİTE’NİN YORUMU:

 

Kısacası Dropa Efsanesi tamamen hayal-ürünüdür. Yukarıda anlatılan olayıların olduğuna dair kaynağı belli olmayan bir kaç asparagas dergi makalesi ve ne olduğu belli olmayan bir kaç disk resmi dışında hiç bir ciddi ve bilimsel kayıt bulunmamaktadır. Olayıda bahsi geçen isimlerde sahıslar bulunmamakta, ortada da maddi hiç bir delil bulunmadığı gibi inandırıcılıktan uzak bir şehir efsanesi dışında tek sayfa yazı da yoktur. Olayı açığa çıkaran iki profesör düşünün ki, tek bir bilimsel çalışmada adı geçmeden bu ünvanı kazanmış olsunlar ve hiç bir üniversitede çalışmıyor olsunlar…

Öyküde mantık hataları da çoktur. Örneğin;

Uzay gemisi ile dağa düşen uzaylılar neden koca koca taşları oysunlar. Böylesi ileri bir teknoloji sahibi ırk niye daha kolay bir yol seçmemiştir?

Kendilerine düşman bir dünyaya neden kayıt bıraksınlar?

Bir çok eski medeniyetin yazısı çözülemezken bu yazı nasıl okunabilmiştir. Eski yazıların çözümünde Rosetta Taşı [Rosetta Taşı ya da Reşid Taşı, Mısır’da kale yapımındaki bir kazı sırasında rastlantı eseri bir Fransız askeri tarafından bulunmuş, Mısır’da Fransızlar tarafından kurulmuş olan enstitüye gönderilmiştir. Taş, belli başlı üç Mısır tapınağına gönderilmek amacıyla ve üç dilde yazılmış. Bu diller: Demotik (Mısır’da halkın kullandığı dil), Hiyeroglif ve Antik Yunancadır. Bir kısmı kırılmış olan taşın üzerinde 14 satır hiyeroglif yazı, 32 satır Demotik yazı, 53 satır da Antik Yunan yazısı bulunmaktadır. Böylece Mısır halkı ile Mısır asilleri ve Yunanlar bu antlaşmayı rahatlıkla okuyabilmişlerdir. Yüzyıllar boyunca çözülemeyen bir sır olarak kalan hiyeroglif, Napolyon’un 1798 yılındaki Mısır Seferi sırasında bulunan bu taşın yardımıyla çözülmüştür. Antik Mısır yazıları çözülmeden önce arkeologlar, Hiyerogliflerin Mısır’ın tufan’dan önceki yaşamına ait şekiller olduğunu düşünürlerdi. MÖ 196 yılında yazıldığı tahmin edilen bu taş adını bulunduğu Reşit (Rosetta) kasabasından almaktadır. (Vikipedia.org)] denilen bir metod kullanılır. Bu metodta okunamayan yazı okunabilen yazılarla karşılaştırılır. Uzaylı dilini içeren bu yazılar hangi okunabilmiş dünya-dışı yazılarla karşılaştırılmlştır?

Diskler, kemikler nerededir? Saklandıkları kabul edilse de mağaralar hala yerinde duruyor. Niçin gidilip yeri bulgular aranmamıştır.

Taşlar ortada yokken Rus Dr. Zaitsev nasıl tetkik yapabilmiştir?

Niçin kaynaklarda 23 cmlik Kaşar Peyniri Tekeri çapında olduğu yazılan diskler resimlerde Değirmen Tekeri iriliğindedirler?

İnternette dolaşan Dropalılara ait fotografı 12.000 yıl önce hangi medya fotografçısı çekmişti (Bu doğru ise taşlarda daha önemli bir ört-bas var demektir)

En iyisi Dropaları Gar-dropa kaldırmak ve gerçek bir öykü gibi ballandıra ballandıra anlatmaktan vazgeçmek.

KAYNAK;Saklı Site (Kaynak Göstermeden Alıntı Yapmayın. Kaynak göstermeniz halinde çalmamış olacaksınız. Basit bir şekilde siteyi kaynak olarak yazmak “Hırsız” olmaktan iyidir)

DROPA TAŞLARI!
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Medyazar ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!