ERSOY SAKLICA’DAN İNTERNETTE BİR TAZI
Şarkı Söylemede Çok Önemli Bir Yere Sahip Olan DAMAK Kasları
Damağı kontrol eden kaslar, genel olarak iki ana kategoriye ayrılabilir:
Palatalar ve uvula kasları. Bu kaslar, damağın yüksekliğini ve konumunu ayarlamaktan sorumludur, bu da sesin tonunu ve s kalitesini etkiler. İşte damağı kontrol eden temel kas grupları:
Palatalar:
Levator veli palatini: Bu kas, orta kulağın üzerinde yer alan kemik olan temporal kemikten çıkar ve yukarı doğru seyrederek yumuşak damak (velum) üzerine etki eder. Kontraksiyonu, yumuşak damağı yükseltir ve böylece ağız ile burun boşluğu arasındaki geçişi kontrol eder.
Tensor veli palatini: Bu kas, eustachian tüpünü (orta kulak ile boğaz arasındaki tüp) açma görevini üstlenir. Bu tüpün açılması, iç kulaktaki basınç dengesini sağlar.
Palatofaringeus: Bu kas, yumuşak damak ve boğaz arasında yer alır. Yutkunma ve konuşma sırasında bu kas, yumuşak damak ve farenks arasındaki boşluğu kontrol eder.
Uvula Kasları:
Musculus uvulae: Bu kas, uvulanın (damağın arka kısmındaki küçük, etli çıkıntı) kısalmasını ve uzunluğunu kontrol eder. Bu kasın aktivitesi, ses tonunu ve resonansını etkiler. Bu kaslar, birlikte çalışarak damağın pozisyonunu ve hareketini kontrol ederler. Şarkı söyleme sırasında bu kasların doğru şekilde kullanılması, sesin kalitesini ve tonunu etkiler. Profesyonel bir şan eğitmeni, bu kasların doğru şekilde kullanılmasını öğretme konusunda rehberlik sağlayabilir.
*
ERSOY SAKLICA
Öğr.Gör. ERSOY SAKLICA
Devlet Konservatuvarı, Sahne Sanatları Bölümü
Şan Anasanat Dalı
Araştırma Alanları: Sosyal ve Beşeri Bilimler, Sağlık Bilimleri
*
AKİF SAKLİCA
MECHANICAL ENGINEER ,MBA – OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY EXPERT
GEMSAN A.Ş. Orta Doğu Teknik Üniversitesi
*
Akif bey İSTANBUL AFSİAD ve özellikle ORTARIM ORMAN ÜRÜNLERİ A.Ş irtakları arasında olduğu için uzun süre çalıştığımız Afyonlu bir sanayici idi. Ersoy bey de onun vasıtasıyla tanıştığımız bir müzisyendir.
***
FINDIK BAYRAMI
. UNUTULAN FINDIK BAYRAMI
Önceleri sadece Giresun Ordu ve Trabzon da yetişen fındık zamanla bütün Karadeniz bölgesine dağılmış bölgenin en önemli geçim kaynağı olmuştur bir çok ülkeye ihracat yapılarak önemli döviz getirisi olmuştur.1800’lü yıllarda özel üretilen çuvallara konan fındıklar önce sahilde mavnalara yüklenerek açıkta bekleyen gemilere götürülerek ihracat yapılırmış sezonun ilk yapılan ihracat günü bayram şeklinde kutlanırmış. İhracatı askerlikten muaf olan ticareti elinde bulunduran gayrimüslimler yaparmış.1885 yılında Giresun’da Belediye başkanı seçilen ve bu görevi 19 yıl sürdüren o zamanda dört beş gemisi olduğu söylenen Kaptan Yorgi en büyük ihracatçıymış o tarihlerde bir kardeşi de Marsilya da fındık ticareti ile uğraşırmış. Giresun limanı 1959 yılında hizmete girmiş mavnalarla açıkta bekleyen gemilere yük ve yolcu taşıma bitmiş gemiler limanda yüklenmiş yolcular limanda binebilmiştir.
***
AZİZ SANCAR DİYOR Kİ
Türkiye’nin, dünyanın güçlü ve lider ülkeleri arasında yer alması için bilim ve teknoloji üretmesi şart. Bakın altını çizerek belirtmek isterim ‘üretmek’ diyorum. Batı’dan bilim ve teknoloji ithal etmekle gerçek manada bağımsızlık ve kalkınma gerçekleşemez.”
***
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz
Kuklacı felek usta, kuklalar da biz
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer
Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz…
(Ömer Hayyam)
***
İSLAM
Fıtrat dini olan İslam’da dini bir kurum, kilise, ruhban sınıfı, tarikat, mezhep, şeyh, mürit, kutup, gavs, müceddit gibi kurguların hiçbiri bulunmamaktadır.
***