Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu diyor ki:
Marksist sosyologların deyimiyle, Türkiye’de güçlü bir kent yoksulu kesim, yani lümpen-proleter bir sınıf, siyasete ağırlığını koyuyor.!!
Buna dayanan bir demokrasinin sürdürülebildiğine dair siyaset bilimi araştırmalarında, hiçbir kanıta sahip değiliz.
Burada kritik olan, seçmen temsilcisinden ne talep edecek, özgürlük, hukuka saygı, temiz siyaset mi.? Yoksa iş, kendisinin ya da yakınlarının kayrılması, hiç katkı vermeden bazı kamusal yararlar mı? Tabii bu kasten evirip çevirip çarpıtılırsa o ayrı…
Söylediğim çok net:
MÖ 300’lerde Aristo’dan, 20 ve 21. yüzyılda Seymour Martin Lipset’e kadar demokrasilerin oluşması için güçlü ve siyasetten bağımsız bir orta sınıf olması gerektiğini ileri sürmüş düşünürler var. Bu savların yanlış olmadığı da zaten görülmektedir.
Türkiye’de güçlü bir orta sınıf yok,
Onun yerine, kalabalık bir istihdam dışı kent yoksulu tabaka var.!!
Orta sınıfın talebi özgürlük, haklar ve hukuk devletidir.
Oysa istihdam dışı kent yoksullarının, hukukun kendilerine yaradığını düşündüklerini gösteren bir kanıt da yok. Hukuk dışı uygulamalardan olumsuz olarak etkilendikleri, özellikle yolsuzluklardan şikâyetçi olduklarını gösteren kanıt da yok.!!
Çünkü içinde yaşadıkları ortam, hukukun içinde değil zaten.
İnsan kaynakları gelişimi düzeyi, fevkalade düşük bir tabakadan bahsediyoruz.
Bu kitlenin hukuk devleti bilgisi de yok zaten. Yaşadığı ortamda hukuka uymanın maliyeti ise oldukça fazla.
Gecekonduda oturan, kayıt dışı ekonomide çalışan, elektrik, su vb. hizmetleri ödeme gücü olmadığı için bunları bedava temin etmeye çalışan, geniş kitlelerden söz ediyoruz.
Bu tür bir yaşantının hukuk devleti, adalet ve hukuk kurallarına uygun işleyen bir imar, trafik, enerji vb. yasaları talep etmek gibi, bir lüksü olabilir mi..?
Hukuk devletinin bir iktisadi getirisi var, kalkınma sağladığını Daron Acemoğlu ve James Robinson kitaplarında ispatlıyor…
Ancak, hukuk devleti aynı zamanda pahalı da, kullandığınız elektriğin, suyun, kanalın faturasını ödeyecek, trafik kurallarına uyarak araç kullanacak, imar yasalarına uygun ev yapacaksınız.
Bu masraflara katlanmak için profesyonel meslek sahibi olmak ve o düzeyde gelir gerekiyor…
Onun için orta sınıfın yaygın olduğu ülkelerde, hukuk devleti veona dayalı çalışan bir demokrasi yaşıyor ve ekonomi kalkınıyor.
İşte önümüzdeki sorun da bu: Demokrasi olmadan hukuk devleti olmuyor, hukuk devleti olmadan ekonomik kalkınma olmuyor, ama Türkiye henüz yarışmacı bir otoriter devlet.
Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu,
Türk siyaset bilimci.