TV’de bir programda sunucu, milyoner misafirine sordu:
-Hayatınızda sizi en çok mutlu eden şey ne oldu?
Adam:
“Hayatımda dört mutluluk merhalesi yaşadım.
1- Mala, eşyaya düşkünlüğüm oldu, elde edince, mutluluğun bu olmadığını anladım.
2- Çok pahalı şeylere düşkünlüğüm oldu, elde edince, onların verdiği mutluluğun, zamanla tesirini kaybettiğini gördüm.
3- Büyük şirketler mesela bir futbol takımı veya uluslararası bir şirket sahibi olunca, mutluluğu yakalarım sandım, ama hayal ettiğim mutluluğu onlarda da bulamadım.
Hatta gördüm ki; imkanların çoğaldıkça, sorumlulukların artıyor, rahatından fedakarlık yapmak zorunda kalıyorsun.
4- Bir arkadaşım benden engelli çocuklar için tekerlekli araba almada sponsor olmamı istedi. Hemen yüklü bir bağışta bulundum. Teslim günü gelince arkadaşım ısrarla çocuklara kendi elimle arabaları teslim etmemi ve çocukların sevincine ortak olmamı istedi.
Tabii gittim, çocukların arabaları alırken ve kullanırken ki sevincini görünce çok mutlu olmuştum.
Rutin bir sevinçti, bir kaç gün sonra unutacaktım.
Ordan çıkmak için kapıya yöneldiğimde, bir çocuk bacağıma yapıştı. Nazikçe kurtulmaya çalıştım, ama çocuk ısrarla bırakmıyor ve dikkatlice yüzüme bakıyordu.
Ona;
-Benden başka bir isteğin mi var? dedim.
Çocuğun cevabı bana gerçek ve kalıcı mutluluğun adresini vermişti.
Bana;
“Hayır bir şey istemiyorum, yüzünü hafızama kazıyorum ki, Cennette karşılaştığımız zaman seni tanıyayım ve Allah’ın huzurunda sana bir daha teşekkür edeyim.” dedi.
Alıntı