1. Ne günlere kaldık ey Gâzi Hünkâr,
Katır mühürdâr oldu, eşek defterdâr!”
2. Aslolan o’nun varlığı deyip kendilerini avutuyorlar.
3. Lanet olsun o mala ki, tahsiline onun, ya din ola, ya ırz ya namus ola âlet.
4. Erbab-ı kemali çekemez nakıs olanlar / Rencide olur dide-i huffaş ziyadan.
5. İncinmemek istersen eğer mülk-i fenada / Bir kimseyi incitmemeğe hasr-ı meram et.
6. İnsana sadakat yakışır görse de ikrah / Yardımcısıdır doğruların hazreti Allah.
7. Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir / Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.
8. En ummadığın keşf eder esrar-ı derunun / Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın.
9. Afv ile mübeşşer midir eshâb-ı meratib;Kânun-i cezâ âcize mi hâs demektir.
10. Bi-baht olanın bâğına bir katresi düşmez;
Bârân yerine dürr-ü güher yağsa semâdan.
11. İç bade güzel sev var ise akl-u şuurun; Dünya var imiş ya ki yok olmuş ne umurun.
12. Kalkın ey Fellah-ı Vatan dediler, kalktık; Herkes oturdu biz ayakta kaldık.
13. Zannetmeyin ki ben Amasya’da paşalık yaptım; Gördüğüm yetimleri babalık yaptım.
14. Vefasızın meclisinde bade içilmez.
15. İslâm imiş devlete pâ-bend-i terakki; Evvel yoğ idi işbu rivâyet yeni çıktı.
16. Hak söyleyen evvel dahi menfûr idi gerçi. Hainlere ammâ ki riâyet yeni çıktı.
17. Sâdıkları tahkîr ile red kaaide oldu. Hırsızlara ikram ü inayet yeni çıktı.
18. Sirkat çoğalıp lâfz-ı sadakat modalandı. Nâmus tamâm oldu hamiyyet yeni çıktı.
19. Milyonla çalan mesned-i izzette ser-efrâz. Birkaç kuruşu mürtekibin câyi kürektir.
20. Bed-maye olan anlaşılır meclis-i meyde.
İşret, güher-i âdemi temyize mihenktir.
21. Bed-asla necabet mi verir hiç uniforma. Zer-dûz palan ursan eşek yine eşektir.
22. Yaktı nice canlar o nezaketle tebessüm. Şîrin dahi kasd etmesi câna gülerektir.
23. Allah’a sığın şahs-ı halimin gazabından. Zîrâ yumuşak huylu atın çiftesi pektir.
24. Pek rengine aldanma felek eski felekdir, Zîrâ feleğin meşreb-i nâ-sâzı dönekdir.
25. Sadık görünür kısvede erbab-i hiyanet. Murşîd sanılır vehlede eshab-i delalet.
26. Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.
27. Dehri arasan binde bir âdem bulamazsın.
Adem görünen harları âdem mi sanırsın.
28. Her şahs-ı harîmi Hak’a mahrem mi sanırsın.
Her tac giyen çulsuzu Edhem mi sanırsın.
29. İdrak-i maâlî bu küçük akla gerekmez. Zira bu terâzi o kadar sıkleti çekmez.
30. Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz.
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.
ZİYA PAŞA SÖZLERİ
Paylaş